Tiyatroların kapalı olduğu dönemde, bulduğum herhangi bir gösteriye hemen atlıyorum. Ali Poyrazoğlu'nun yarı stand-up, yarı otobiyografik çabası ile kurguladığı oyun 2 parça olarak yer alıyor. İlk bölüm, çağa ayak uymayan esprilerle donatılmış vasat bir stand-up, 2. bölüm ise kendi hayatını, özellikle tiyatroya başladığı dönemi anlattığı konuları kapsıyor. Ben ikinci bölümü daha çok sevdim. Ayrıca 2 saatlik bir gösteriyi tek solukta bitirmesi de mutlu etti. Beğenmediğim kısımlar, modası geçmiş espriler, seyirciyle girilemeyen muhabbetler, bu interaktifliği kullanamama durumlarıydı. Bel-altı espriler ise 45 yaş üstü seyirciyi mutlu etti. Ben ve benden küçük izleyicilerden ise çok kahkaha duymadım. Bu açıdan çağı yakalayamadığını ve oyununu güncelleyemediğini düşünüyorum.
Ödünç Yaşamlar / Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu