Ah Lübnan...
Çocukluğumda oradaki iç savaş haberlerini izlerdim merakla. Sünni milisler Şii milislerle savaşır, Dürzi lider Velid Canbolat Beyrut dağlarından kafasını gösterirdi. Bir sürü cemaat, bir sürü millet birbirine girmişti. Ortadoğu'nun Paris'i Beyrut kanlar içindeydi.
Seneler sonra kavga durdu, ortalık sakinleşti. İki sene önce gittiğimde savaşın üzerinden 30 yıl geçmiş ama hâlâ izleri kalmıştı.
İşte bu oyun o korkunç iç savaşın gölgesindeki insanları anlatıyor. Savaşın yok ettiği şey sadece canlar değil. Savaş sadece insanları değil insanlığı da öldürüyor. Oyunu izlerken pek çok sahnede etleriniz sanki jiletle kemiklerinizden sıyrılıyor. Bir tiyatro oyununda gözyaşlarınızı tutamadığınız oldu mu? Benim olmamıştı, oldu.
Bir tiyatro oyunu nasıl yazılır, nasıl sahneye konulur ve nasıl oynanır? Emek, zeka ve yetenek bir araya gelmiş, yazarıyla, yönetmeniyle ve oyuncularıyla karşımızda zuhur etmiş, ne güzel. Ne mutlu bana ki bu güzelliklerin bir parçası oldum. Ne mutlu ki yazar Wajdi Mouawad ile tanıştım, ne mutlu ki yönetmen Murat Daltaban'ı gördüm ve ne mutlu bana ki Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu'nun inanılmaz yetenekli oyuncularını seyrettim.
Yangınlar / Nilüfer Belediyesi Kent Tiyatrosu