Duygusal ihtiyacınızı karşılayacak bir oyun ile geldim. Metinde verilmek istenen güçlü hisler seyirciye gayet iyi yansıtılmış. Çiftimizin tanışma hikayesiyle başlayan oyun, hayatlarının ileri dönemlerini de göstererek aralarındaki bağın güçlenmesi ve harap olmasını bir arada sunuyor.
Küçük sahnelerde az sayıda seyirciye performans sergileyen oyuncuların çoğunlukla seyirciye kendini kanıtlama derdi oluyor ve bu durum oyunu metinden uzaklaştırıp yapay bir performansa dönüşüyor. Overacting bu tip gerçek hayat dramalarında çoğunlukla tercih edilmemeli diye düşünüyorum. Ceren Köse ve Bora Akın ise bu negatif durumdan gayet uzak kalıp oyunu doğal ilerlettiler. Ben kendimi manevi anlamda çiftin yakınında hissettim.
Dekora özel olarak değinmek istiyorum. Oyunu profesyonele taşıyan en önemli etmen dekordu. Zira küçük topluluklar ‘biz amatör bir iş yapıyoruz’un arkasına çok sığınıyor. Ben oyunda bunu hiç hissetmedim.
Yama, dikiş ve lekeler içeren kostümler ise epey dikkatimi çekti. Bana karakterlerin yıpranmaları, çatışmaları, yaşadıkları psikolojik ve duygusal baskının yansımalarıymış gibi geldi. Kıyafetlerdeki hasar tartışmalarında birbirini yıpratmaları, kıyafetlerdeki dikiş ve yama ise bu tartışmaların sonrasında aslında konuyu çözmeyip sorunları çözdüklerini varsaymalarını, sıkıntılarının üstünü örtmelerini gösteriyordu. Lekeler de yine bu karanlık taraftan kalan izler olarak tanımlanabilir.
Çiftimizin tanışma hikayesiyle başlayan oyun, hayatlarının ileri dönemlerini de göstererek aralarındaki bağın güçlenmesi ve yıpranmasını bir arada sunuyor. Sahneyi ve tiyatroyu hissetmek için tercih edeceğiniz güzel oyunlardan biri olmuş.
Dikiş / Pax Tiyatro