Muhtemelen ben bunları yazarken oyun bitmiştir, bilemiyorum. Hayatımda ilk defa bir tiyatro oyununun arasında salonu terk edip eve döndüm.
Anlatıcı karakterin hiçbir imla ve vurguya yer vermeden, nefes almadan repliklerini söylemesiyle başladı rahatsızlığım. Tiyatrodan ziyade hızlı okuma yarışmasına katılmış gibiydi. Bu durumdan dolayı oyundan zaten kopmuşken, üstüne ardı arkası kesilmeyen dekor değişiklikleri geldi. Sahne süresinin iki katı karanlıkta dekorların değiştirilmesini izledik. Birinci perdenin sonuna doğru, yine bir dekor değiştirme arasında, anlatıcı kişi sesli kitap olarak dinletildi. Sonunda düzgün diksiyonda dinleyeceğim diye sevinmeye kalmadan fark ettim ki, sesli kitabı da yanlış yerden başlatmışlar.
Size 'tamam bu oyun sahnelenmeye hazır ve uygun' tatminiyetini yaratan unsur neydi bilmiyorum ama izleyici için para ve zaman israfıydı sadece. Kadıköy Halk Eğitim merkezi gibi bir kurumda ben hiçbir zaman oyunun yorumlarına bakıp bilet almamıştım, orada oynanan bir oyunun bu kadar vasat ve ehemmiyetsiz olabileceğini düşünmemiştim. Tiyatroya ve Kadıköy Halk Eğitim Merkezine olan güvenimi sarstınız.
Kürk Mantolu Madonna / İstanbul Tiyatro Topluluğu