Genç yaşta hayata veda eden Fransız yazar Emmanuelle Marie’nin yazıp, Türk Tiyatrosunun önde gelen isimlerinden Ebru Nil Aydın’ın yönettiği oyun, ölmek üzere olan annelerinin son anlarında yanında olmak isteyen ve uzun zamandır görüşmemiş sorunlu 2 kız kardeşin geçmişlerine dönük hesaplaşmalarını anlatıyor.
Küçük kız kardeş evli, çocuklu fakat evliliğinde çok büyük sorunları var. Bir çıkmazın içinde. Abla ise hiç evlenmemiş, bu kararından dolayı pişman, büyük bir yalnızlık içinde. Genelde her ailede olduğu gibi kardeşler zıt karakterlere sahipler. Anne baba ayrılmış, anne hastalığından dolayı son günlerini yaşıyor. Ona bakmak için birleştiklerinde ise geçmişin hesaplaşması başlıyor. Tartışmaları ilerledikçe duyguları da farklı bir yöne doğru evriliyor.
Tek perde ve 70 dakika süren oyunda 2 oyuncu var sadece. Anne baba video görüntüler ile oyuna sanal olarak dahil edilmişler. Abla rolünde Nilhan Öğütçen ve ve küçük kız kardeş rolünde Canan Koyuncu, prömiyer heyecanlarına rağmen, son derece başarı ile rollerinin altından kalkıyorlar. Fiziksel olarak birbirlerine benzerlikleri de oldukça dikkat çekici ve şaşırtıcı. Bu anlamda bu oyuncuları seçen kimse o kişiyi de özellikle tebrik etmek isterim. Bu ince detaylar bir oyunun başarısındaki en büyük etkenlerdir. Sahnelerde birisi sarışın birisi esmer ve birbirlerine hiç benzemeyen kardeşlere de rastlamadım değil.
Dekor ve kostümlere emek harcanmış, bu net. Evin bahçesinin her iki yanındaki ağaçlar ve özellikle üzerinde sonbaharın renklerini taşıyan yapraklar çok nahif düşünülmüş. Işık ve müzik desteği yerinde. İki kardeşin dans ettikleri sahne çok hoş ve akılda kalıcı.
Kardeşler arasında ve/veya anne baba – çocuklar arasında sorunlar yaşamış, yaşamakta olan ailelerin izleyip dersler çıkarabileceği, hatta belki de sorunlarına çözümler bulabileceği bu dramatik oyunu seyretmenizi tavsiye ederim.
Beyaz / Sivas Devlet Tiyatrosu