Kutsal bir bölge ve burası için savaşan iki düşman asker, çatışma sırasında bir yeraltı mağarasına düşmüştür. Kendilerine geldiklerinde açlık, susuzluk, alınan yaralar gibi unsurlar, türlü çatışma ve sorgulamalarla bir tür sistematik travma hali yaşarlar. Tüm bunların etkisi ile, oyunun ilerleyen süreçlerinde adeta kendi zihinlerinde müebbet bir hücre hapsinde çürürler.
Psikolojik yükü izleyen için ağır bir oyun olmuş. Işık, efekt, oyuncu performansları ile yer yer klostrofobik etki de yaratıyor diyebilirim. Tiyatro oyunlarında bu etkiyi yaratmak inanın büyük başarı. Paranormal unsurlar içermesiyle, hikayenin, klasik savaş anlatımından çıkması halini sevdim. Beden yükünün ağır bastığı oyunda sözü az buldum. Yazar tercihidir elbet, ancak izleyen olarak, böyle güçlü bir konuda, daha vurucu söylemler, söz ve beden arasında biraz daha adil bir dağılım, denge beklerdim.
Uğruna savaş verilen bu yerin, bir ring şeklinde çevrelenmesini çok manidar buldum.
Genel olarak etkileyici bulduğum oyun için aklımda kalacak başat unsur hiç tereddütsüz oyunculuklar olacaktır. Kendilerini ilk kez izlediğim bu iki genç ve yetenekli adamı yürekten kutlarım. Emeği geçen herkese alkışlar.
İnziva / LAVEAN SANAT