Bir oyunun, çevrimiçi izlenmesine rağmen, izleyici üzerinde bu denli etki bırakmasının sebepleri ne olabilir ise, onların hepsini bulabileceğimiz bir oyun olmuş:
Şahane bir oyunculuk (2 saate yakın süren tek perde bir oyunda, tüm duygusal ve fiziki iniş çıkışlarıyla tükenmeyen bir Onur Ünsal performansı), detaylarıyla kapsamlı bir konuya sahip kitabın güzel çevirisi ve sahnelenmesi, sade bir dekor ama projeksiyon ile fona yansıtılan metnin üzerinde, o an anlatılan şeye uygun görseller ile katılan dinamizm.
Oyunda bir noktaya kadar çocuğun babası ile hesaplaşması var; aslında o babanın da yetiştiği aile, toplumsal düzenin kendi aile ve çocuk yetiştirmesine etkisi denebilir. Kısacası kuşaklar arası aktarılan bazı kalıp değerler, egemen algılar (homofobi, şiddet, ataerkillik vb). Bu kısım adeta daha alt boyutta egemen dışı/azınlık/ötekinin egemen ile hesaplaşması gibi.
Bu noktadan daha global bir egemen eleştirisine geçiliyor ki çocuğun burda mavi yakalı baba özelinde, işçi sınıfı yanlısı bir tutumla siyasi-ekonomik-toplumsal eleştirisini görüyoruz. Bu kısımda gerçekten çok başarılı göndermeler var.
Son zamanlarda izlediğim en iyi Moda Sahnesi oyunu diyebilirim. Herkese öneririm. Emeği geçenleri kutlarım.
Babamı Kim Öldürdü / Moda Sahnesi