Bir oyunun ismi bu kadar absürt iken bir karakteri bu kadar net tanımlayabilir mi? Evet. Öncelikle bu iki oyunu yazan Brecht'e teşekkürler.
İnsanlık olarak ne dönem ne mekan fark etmiyor, temel sorunlarımız hep aynı. Kendimizi tekrar ediyoruz, bu metinler zaman geçse de çağın gerisinde kalmıyor. Başrolde manipülasyon var, en alt sınıfta olanların kendini en çok koruması gereken olduğuna dair bir bilgi, bilince ve kendilik algısına övgü. Örgütlense böyle olmazdı mesajını da içeren bu karakteri yazan Brecht'in amansız bir Marksist oluşu yanı sıra, yaşama sınıf penceresinden bakmamak her şeyi algılamakta büyük bir eksiklik aslında. İkinci olarak, tiyatronun "yap"ılan bir şey olduğunu hatırlatan ve her saniyeye bir şey "yapan" şahane rejiye teşekkürler. Tığ gibi işlenmişti. Hiç çiğliğe varmadan, en doğal haliyle askerliği, polisliği, hakimliği, eşliği izledik. O dekorlar, o kostümler, fikrin işlenişindeki her detay çok keyifliydi ve üzerinde düşünüldüğü belliydi. Yeterince inandırıcı olursanız ki çok inandırıcı olmanıza bile gerek yok, bir adama kendi cenazesini bile kaldırtabilirsiniz.
İkinci kısım da apayrı bir mekan ve koşulda insanın en temel ve yalın halini akıp giden bir hikayenin içinde seyrimize bıraktı. Bir oyuncuya en az iki karakter düşerken, bu şahane oyuncular tüm karakterleri süper sırtladı. Üçüncü teşekkür de bu üst düzey metin ve sıkı rejiyi bir damla su gibi özümseyen başarılı oyunculara. Kadın oyuncuları bilahare tebrik ederim.
Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!. Yoksa...Yoksa durum feci. :)
Onu Bir Su Birikintisine Atsan İki Günde Parmaklarının Arası Yüzgeç Gibi Deri Bağlar / Ekip Kafile