Aşağıda oyuna 9 - 10 puan verenleri (Hatta bazısı 100 - 1.000.000 bandına filan çıkmış :) ) ve inanılmaz övgüleri görünce doğrusu yorum yapmakta çekinmedim desem yalan olur ! Çünkü oyun hakkındaki düşüncelerim onları çok ama çok rahatsız edecek. Ama benimle aynı düşünceye sahip yorumları okuyunca da rahatladım biraz, tiyatro anlayışımdan şüphe duyacaktım yoksa ! Bence son derece yavan ve vasat kalmış başarısız bir tiyatro denemesi ...
Tiyatro denemesi dedim çünkü oyun tiyatrodan daha çok, müzikli danslı bir belgesel gösteri tarzında sahneye konmuş. Oyun boyunca susmayan, repliklerde bile devrede olan arka plan fon müziği oyunu batırdığı gibi, tiyatrodan alıp sinemaya evirmiş. Hiç değilse repliklerde müzik kesilmiş olmalıydı. Eğer oyunu tiyatral açıdan değil de "Anadolu Ateşi" vari bir danslı gösteri sınıfında değerlendirirsek elbette o zaman sahneye konana başarılıdır diyebiliriz.
Victor Hugo'nun bu ünlü romanının okumayan izleyiciler için oyunu anlamaları oldukça zor. Hele de zamanda yapılan ileri - geri atlamalar bu anlayışı daha da zora sokmuş. Sefiller romanının ana fikri oyunun hiçbir anında izleyiciye yansıtılamamış !
Dekor dersen sıfır ! Böyle bir oyunu sıfır dekorsuz kurgulamak ne kadar doğrudur ? Sahnenin durumunda göre devreye sokulan tekerlekli portatif dekorlar o kadar basit ve özensiz ki bazıları lise serenomisi seviyesinde. Kostümler ise dönemi yansıtmış, başarılı. Işık düzeni de yeterli. Oyun ara dahil 2 saat 40 dakika sürmekte.
Oyunculukları ve oyuncu seçimlerini beğendim. İlk defa izlediğim Durukan Ordu oldukça başarılı. Özellikle sesi çok etkileyici, böyle tok ve hükmeden bir sesi yıllardır sahnelerde görmemiştim. Ama bana göre en başarılı oyuncu, bazı sahnelerinde abartıya kaçsa da, Polis Müfettişi rolündeki Caner Gezener oldu.
GELELİM ÇOK ÖNEMLİ BİR SEYİRCİ PROBLEMİNE ! Tiyatro seyirci kalitesi ve seviyesi o kadar düştü ki, Cep telefonları ile yapılan GÖRGÜSÜZLÜKLER artık oyunları izlenemez hale getirdi ! Oyun boyunca 20'nin üzerinde (evet bizzat saydım, 20'nin üzerinde) seyirci cep telefonlarını açtı ve herkesi gözü önünde ya fotoğraf çekti ya video kaydı aldı ya da instagram - WhatsAPp'a girip yazışma yaptı ! YETER DİYORUM ! Bu görgüsüz seyirci bozuntularını engellemenin tek bir yolu var. O da yanında sağında solunda önünde arkasında oturan seyircilerin sert bir şekilde bu kişileri uyarması ! Yoksa bu rezalet artarak devam edecek. Baktım bunu yapanların yanında oturanların kılı bile kıpırdamıyor ? Bu kişilerde en az onlar kadar suçludur onu söyleyeyim. Yanımdaki genç bir ara telefonunu açtı aynı anda sert bir şekilde uyardım. Bu uyarıdan sonra da bir daha telefon ortada görünmedi. Bu problemi gidermek kesinlikle sessiz kalan kesimin tepkisine bağlı !
Sonuç olarak hiç beğenmediğim ve vasat bulduğum bir oyun oldu. Çoğunluk çok sevmiş, elbette olabilir, görüşlere saygı duyarım. Zevkler ve renkler tartışılmaz !
Sefiller / Ankara Devlet Tiyatrosu