Başıma bir şey gelmeyecekse, ben de belki de bir senedir bilet kovalamaktan dolayı beklentimi çok yükselttiğim ve Sefiller en sevdiğim kitaplardan biri olduğu içindir; bu oyunu çok beğenmediğimi söyleyebilirim.
Birincisi, metin evet son derece uzun ancak yine de 3 saatlik bir oyun için gereksiz yerlerde fazla danslı ve hareketli, gereksiz yerlerde fazla durağandı. Yani 3 saat, hikayeyi bildiğim için geçti diyebilirim ancak kitabı hiç okumayan biri için anlatılmak istenen şeylerin yine de düzgün aktarılamadığını düşünüyorum.
Dekor zaten yok denecek gibi bir şeydi, sadece kar yağma efektini güzel vermişler, o konuya lafım yok. Yürüme, koşma vb. sahnelerde kullanılan dönen büyük kare zımbırtı resmen başımı döndürdü. Onu da mesela, önde birileri konuşuyor, arkada döndürüyorlar falan.. ya da işte arkada bir şeyler konuşuluyor önde birileri dans-vari(?) hareketler yapıyor... ne bileyim, belki bana hoş gelmedi.
Bununla birlikte Durukan ORDU'nun da yine Ankara DT Vanya Dayı'daki rolünden senelerdir, hala, ısrarla çıkamadığı hissiyatına kapıldım; hani burada çok iyi oyuncu, çok müthiş oyuncu, harika oynamış gibi yorumlar gördüğümde oyunu tek başına götürüyor diye düşünmüştüm ama kesinlikle Caner GEZENER Javert rolüyle başrol Durukan ORDU'ya göre, çok abartılı bazı jestlerine rağmen, daha iyiydi. (Değerlendirmede ses faktörünü göz önünde bulundurmuyorum zira Durukan ORDU'nun sesi her zaman güzel :))
İpek ATAGÜN GEZENER rejisi gördüğümde Anna Karenina oyunu geliyor aklıma hep, acaba yine mi öyle olacak demiştim; öyle olmuş, o oyuna da herkes bayılmıştı ben "fazla sanatsallıktan yoğun ve yorucu" bulmuştum. Aynı şey bu oyun için de olmuş, her iki oyunu da izleyenler ne demek istediğimi anlayacaktır diye tahmin ediyorum.
Tabii ki her şeye rağmen, izlenebilecek ve vakit kaybı olmayacak kadar güzel bir oyun ancak 10 üzerinden 1.000 puan verilecek kadar da değil diye düşünüyorum şahsen. Benim oyuna puanım 7,5'tan 8/10. Teşekkürler Ankara Devlet Tiyatrosu!
Sefiller / Ankara Devlet Tiyatrosu