Genco Erkan'ın unutulmaz yorumundan sonra ancak Erdal Beşikçioğlu'ndan izlenebilirdi bu oyun.
Memur Poprişçin'in platonik aşkı, içinde yer aldığı toplum düzeni ve sınıf farklarının etkisi akabinde delirmesini izliyoruz. Karakter bir noktadan sonra kendisini İspanya Kralı 8. Ferdinand sanmaktadır ki mekanı artık akıl hastanesidir. Performansın yükseldiği, oyunun en sevdiğim kısmı bu; kendini İspanya Kralı sanmaya başladığı dönem ve sonrası.
Erdal Bey'in sağlığı elverdiği ölçüde bu oyunu hep oynamasını arzu ederim zira son yıllarda izlediğim oyunları içinde (Tüy Kalemler, Nina, Fahrenheit 451) performansını en beğendiğim oyunu bu oldu.
Çevrimiçi oyun izlemek asla salonda canlı izlemenin yerini tutmuyor ama bu oyun özelinde bu şekil izlemekten memnun oldum çünkü oyuncunun her bir mimiğine rahatça odaklanabildim. Vinç üzerinde oynandığı düşünülürse, salon düzenine de bağlı olarak bazı tatminsizlikler yaşanabilir gibi yorumladım ancak elbette bir de o şekilde izlemek gerek :) Emeği geçen herkesi kutlarım. İzlemeyen herkese de öneririm.
Bir Delinin Hatıra Defteri / Tatbikat Sahnesi