Uzun ve yorucu bir 'tek perde' oldu. Açıkçası oyunun kaç perde olduğunu bilmeden, henüz 5. dakikasından itibaren iki perdelik olduğunu düşünerek ilk yarının sonunda oyundan çıkmayı planlıyordum. Ama yazarı da bir çok izleyicinin böyle bir tepki verebileceğini düşündüğünden olsa gerek, oyunu tek perde ile sınırlandırdı.
Son derece sıkıcı ve karmaşa ile başlayan oyun, oyuncuların üstün performanslarına rağmen bir türlü bu halinden uzaklaşamadı. Gereksiz diyaloglar, tekrarlar ve anlamsız sahne hareketleri ile desteklenen zayıf şarkıların gölgesinden bir türlü uzaklaşamayan oyun, vermek istediği mesajı veremedi.
Sahnede hızlı konuşmayı maharet zanneden oyunculara birinin artık dur demesi lazım. Özellikle yeni oyuncular kelimeleri seri bir halde kimsenin anlayamayacağı bir şekilde söyledikleri zaman kendilerini Shakespeare oyununda hissediyor olabilirler ama unutmamalılar ki seyirci onların ne dediklerini ANLAMIYOR.
Özellikle ilk bölümdeki hızlı tiratlar, anlamsız çıkışlar, gereksiz hareketler ile seyirci sadece yoruluyor ve dikkati dağılıyor.
Seyirci ile interaktif oyun sahnelemek isteyenlere bir haberim var... Balkondaki seyirciler yaptıklarınızı izleyemiyor. Kör noktada kalıyorsunuz. Kimse size bunları söylemiyor mu?
Sahnede oyunculuk yapan arkadaşlar; sesiniz çıkmıyorsa sahnede işiniz ne? Dediklerinizi duyamayan ve haliyle anlayamayan seyircinin anlatmak istediğinizi anlamaması kadar doğal bir şey yoktur. Eğer vokal gücünüz buna yetmiyorsa, o zaman salondan mikrofon isteyiniz.
Ve, şarkı söyleyemiyorsanız, illa ki canlı şarkı söylemek zorunda hissetmeyiniz kendinizi. Bunun türlü yöntemleri vardır.
Aslında bu oyuna TEK yıldız verecektim ama oyunculardan Berkay Ateş, Gizem Erdem ve Seda Türkmen oyunculuk açısından umut vadeden performanslar sergilediler. Buna ek olarak sahnedeki zamanlamaları son derece başarılıydı. Yazık ki oyun başarılı yönetilmediği gibi en önden beş koltuğun oyuncuların performansları için ayrılması ve gelir kaybı yaşanması çok akıllıca değildi.
Hakikat, Elbet Bir Gün / D22