Tek kişilik oyunlar, tiyatroseverlerin temsile bir soru işareti ile gitmesine sebep oluyor ekseriyetle. Acaba aktör bizi oyunundan koparmadan performansını sergileyebilecek mi? Bununla ilgili gittiğim temsillerde diğer misafirlerden tecrübe ettiğim bir kıstas var. Oyun süresince saate bakma sıklığı... Bu oyunda saate bakma ihtiyacı hiç hissetmedim. Sonunda, yaklaşık bir buçuk saat geçtiğini fark ettim ki hiç kolay değil bunu başarmak tek perdede. İşte “Muhammed Ali” bunun üstesinden gelmiş. Karakterin hikayesi birçoğumuza tanıdık gelebilir. Henüz doğduğunda ona biçilen rolün ağırlığı altında kalmış, ismiyle hiç de müsemma olmayan şekilde başına gelen olaylarda kroşeleri boşa savururken, hayattan gelen kroşeleri hiçbir zaman karşılayamamış naif bir öğrenci, böcekçi, pideci, kardeş, kayın, torun, amca ve sevgili. Erdem Kaynarca'ya yakışmış ve iyi kotarıyor bu rollerin hepsini. Üstelik dekor olarak birkaç santimetre yükseklikteki ahşap çıtalardan ring, bir tabure ve bir de havlu var ki o havlu birçok zamanlar estetik bir görünümle savrulan pide hamuruna dönüşüyor. Ben pek beğendim, tiyatroseverlere tavsiye ederim. Seyircisinin ve alkışının bol olması dileklerimle...
Muhammed Ali / Yolcu Tiyatro