Sahne tasarımı ve oyuncuların performansını görünce heyecanlandım ama gerisi gelmedi.
Oyun önemli bir toplumsal konuyu ele alıyor olsa da, aslında yeni hiç bir şey söylemiyor. Oyunun çok ciddi bir kısmı “bu konuda lise öğrenciler oyun yazsa, herhalde metni böyle yazarlardı” dedirtiyor.
Konular arası geçişlerde neredeyse hiç bir mantık aranmamış. Bir akıl sağlığı mevzubahis olduğu için bu yaklaşım anlaşılabilir, ama bu seviyede bir rastgelelik sebebi ne olursa olsun rahatsız edici.
Yine aynı sebepten müzikal kısımların kulak tırmalaması da anlaşılabilir. Ama oyunda her şey dozunu aştığı için, onlar da rahatsız ediyor.
Oyunun adının neden Holden’in ‘Külkedileri’ olduğunu anlamadığım gibi, oyunu izlerken sona yaklaştığını da anlamıyorsunuz.
Son olarak; nasıl oyunlar ‘çocuk oyunu’ ya da ‘müzikal’ şeklinde işaretleniyor ise, bu oyun da uygun şekilde betimlenmeliydi DT sayfasında. Soyut mu denir, avangart mı denir, açıkçası bilemiyorum. Ama bu tarzını önceden bilsem gideceğimi sanmıyorum.
Holden'in Külkedileri / Ankara Devlet Tiyatrosu