Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Oyunu 28 ocak tarihinde Kumbaracı50 sahnesinde izledim. Oyunu çok beğenmiş olmama rağmen oyun hakkında yorum yapmayacaktım fakat aşağıda Sevda hanımın şüphelerini okuyunca yorum yapma ihtiyacı duydum. Aslında ben de bu sitede yorum ve puanlama ile ilgili hala ciddi problemler olduğunu düşünüyorum. Çok fazla oyunda abartılı, niteliksiz, oyuna gitmek isteyene herhangi bir katkısı olmayan yorum da gördüm. Fakat bunu anlamak çok basit çünkü tiyatrolar.com şeffaf bir ortam sağlıyor. Yorum yapan birinin profiline girip daha önce izlediği oyunlara ve bu oyunlar hakkında yaptığı yorumlara bakarak, yapılan yorumun değeri tespit edilebiliyor. Zaten manipülasyon amaçlı yorum yapan kişilerin profilleri 1 yorum 0 takipçiden oluşuyor genellikle :)
Bununla beraber iki oyunu seyircilerin görüş belirtme sayıları üzerinden kıyaslamak çok doğru değil. Sitenin kullanıcı profilleri hakkında tam bilgiye sahip olmadığımız için bu yaklaşım yanlış olacaktır. Kendimden örnek vermem gerekirse 2017 yılında Fiziksel Tiyatro Araştırmaları'ın ilk oyunu olan Şatonun Altında isimli oyunu izlediğim gün bu ekibim yeni oyununu dört gözle beklemeye başlamıştım. Bununla beraber ilk kez ''Bir Meşrutiyet Faciası Yahut Gündüzlerimiz'' isimli oyunda izlediğim ve aynı zamanda oyunun yazarı olarak çok beğendiğim Volkan Çıkıntoğlu ne iş yaparsa yapsın koşarak gidip izleyeceğim demiştim. Yani henüz bu oyun ortada yokken dahi benim bu oyunu izleyeceğim kesindi. :) Ben eminim ki benimle aynı şekilde düşünen yüzlerce tiyatro sever vardır.
Bunların sonunda oyuna gelecek olursam; oyunu çok beğendim. Metin genel anlamda iyi olmasına rağmen ufak tefek sorunları vardı. Sezon başında ''Daha İyi Günlerimiz Olmuştu'' isimli oyunda izlediğim fakat oradaki performansına pek ısınamadığım Tolga İskit sahnede harikalar yaratmış. Işık tasarımını da ayrıca kutlamam gerekiyor. Çok minimal bir dokunuşla muazzam bir ışık düzeni yapmış. Bu sezonun tiyatronun altın çağı olduğu söyleniyor yani bunu kim söylüyorsa tiyatro izlemeye bu yıl başladığını düşünüyorum. Nicelik olarak altın çağını yaşasa da tiyatro sevenlerin nitelikli oyun bulmakta zorlandığı bu sezonda Kalabalık Duası tiyatroseverlere ilaç gibi gelecektir.
** Oyunun ismi de çok hoşuma gitti. Yıllar önce Berkun Oya'nın "Yangın Duası"" diye bir oyunu vardı. Onu hatırlattı bana.
Kalabalık Duası / Fiziksel Tiyatro Araştırmaları