Bu oyuna dair ilgim evvela Tamer Levent'in oyunun yönetmeni olduğunu duyunca oluştu. Sonra bilet alma çabam gelişti ki orda Burcu Görek'in desteğini unutamam. Peki bu gece ne mi gördüm?
En son "Tırnak İçinde Hizmetçiler" de bu kadar uyumlu ve güzel ikili kadın rolü izlemiştim. Burcu Görek ve Dilşad Çelebi'nin sesten, söze, fiziğe, performansa dair uyumunu da bu zor oyun vesilesi ile hep hatırlayacağım, çok beğendim.
Yazarların anlatmak istediği iyi hoş fakat metinlerin oyunlaşmış haline dair, bu güzel reji ve başarılı oyuncu performansları olmasa ciddi memnuniyetsizliğim olurdu notunu düşmek isterim. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Şimdi geleyim Koma Sahne'ye. İlk kez bu mekanda bir oyun izledim ve karşılaştığım manzaraya dair ciddi hayal kırıklığı yaşadım. Oyunun prömiyeri olması nedeniyle, 50 kişi olduğu söylenen kapasitesinin çokça üstünde bir oturum oluşturmuşlar ve bu, sahneyi doğru düzgün görememek, dahası adeta kucak kucağa oturmaya sebebiyet vermiş. 1 saat boyunca hareket kabiliyetinizin kısıtlandığını, mumya gibi oyun izlediğinizi düşünün, uyuştuk resmen. Demek ki neymiş, kapasite üstü olma hali prömiyerden sebep ise, bu mekan prömiyer için uygun değilmiş. Ya da biletli/davetli sayısına bir limit getirilseymiş. En konforsuz oyun geceme 1.sırada burayı ikinci sırada da (bu vesile ile) Toy İstanbul'u eklemiş bulunuyorum. Tatsız oldu.
Uyandığımda Sesim Yoktu / Bu Yapım