Bu oyun, Bursalı Deli Ayten’den esinlenerek yazıldı. Deli Ayten, 1935-1992 yılları arasında, Bursa’nın ünlü Roman mahallesi Kamberler’de yaşadı. Mahallelinin ve özellikle de esnafın neşe kaynağı oldu. Renkli çantaları ve davulu ile unutulma
DEVAMIz bir kadındı. Yaşadığı mahalle kentsel dönüşümle parka çevrildiğinde, o parkta heykeli dikilecek kadar sevilen ve unutulmaz bir kadın! Sabahları günün ilk ışıkları ile birlikte davulunu boynuna asıp insanları uyandırmaya çalışırdı. Belki, onu deliliğe sürükleyen yaşamını tekrar tekrar yaşardı. Ancak bu kez değiştirmek ister. Her gün bir çözüm bulmaya ve geçmişteki Ayten’e, kendi gençliğine, bu çözümü, çözümleri anlatmaya çalışır. Fakat geçmişteki Ayten yine kurtuluş olarak Cümbüş Hasan ile evlenecek, yine onun psikolojik ve fiziksel şiddetine maruz kalacak, ve Hasan öldükten sonra yine ailesinin yanına dönmeye mecbur kalacaktır. Geçmişteki Ayten ne kadar mücadele etse de, yine tek kurtuluşu delirmekte; Deli Ayten olmakta bulur. Deli Ayten artık sadece kendisine değil, tüm kadınlara cesaretli olmaları gerektiğini; yani suskunluğa mahkum olmadıklarını davuluyla anlatmak ister. Deli Ayten’in kurtuluşu kendi deliliğidir; ve deliliği üzerinden kadınlara onların da birer birey olduğunu, ve kimsenin himayesinde olmak zorunda olmadıklarını anlatacaktır. Artık yalnız geçmişteki Ayten değil, tüm kadınlar ortaktır Deli Ayten’in hikayesine.
DAHA AZ GÖSTER