Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Duran’ın tuval üzeri ve heykel çalışmalarında çoğunlukla taşlar ve kayalar öne çıkar. İşlerinde öne çıkan bu öğelerle, daha çocukluk döneminde karşısına geçtiği sorulara cevaplar bulmaya çalışır. Doğup büyüdüğü bölgedeki devasa dağlar ve derin vadilerin onun özel ilgisini çektiği o yıllarda kendisine oyun alanı olarak belirlediği yer, evl DEVAMIerinin üstündeki dağın yamacı ve hemen yakınındaki korkunç vadidir. Orada çok farklı renk, şekil ve boyutlara sahip taşlar ve kayalar vardır. Bunlarla birlikte farklı büyüklük ve korkunçlukta, “kara delikleri” andıran mağaralar da vardır. Fahrettin Duran, o günden beri bu gördükleri ve düşünceleri arasında bağlar kurmaya çalışır. İşte bu bağları “denge” ilişkisi temelinde “denge” kurar. Denge algısı, onu mikro dünya ile makro evren arasında kimi zaman kısa kimi de çok uzun yolculuklara çıkarır.
Fahrettin Duran, çocuk dünyası ile günümüz evreni arasında bir ifade aracı olarak resim ve heykel sanatını benimseyerek; dağları, taşları, kayaları, vadileri ve mağaraları atölyesine taşır. Evrendeki kaosu ve kozmosu, atölyesindeki metaforlarla sanatsal ifade biçimlerine dönüştürmeye çalışır. İlgilendiği konulara birçok farklı gözle bakar ve onlardan uzaklaşır sürekli. O, evrene Hubble’ın teleskobuyla da bakar, Ruska’nın elektron mikroskobuyla da. Ve bazen Hubble’ın gördüklerine Ruska’nın gözüyle bakar.
“Denge” adlı sergisi ile Mine Sanat Galerisi’ndeki ilk kişisel sergisini açacak olan Fahrettin Duran, bu sergisi ile galerinin genç sanatçılarından biri olarak yoluna devam etmek üzere ilk adımı atıyor. DAHA AZ GÖSTER