Bildiğim Yanıldığıma Yetmez!
Her gün gördüğümüz Bildiğimiz kent içerisinde, mekanları sorgulamaya ve kıyaslamaya başladığımızda Yanıldığımız düşüncesi ile birlikte Yetmezlimizi baskı altında tutmak isteriz. Baskının getirdiği yaratma dürtüsü ile gördüklerimizin ve düşündüklerimizin karşılıklı sorunsalı içinde devinir dururuz. Kentin
DEVAMIdüzenli veya düzensiz değişen çehresi düşün celerimize pelesenk olurken yeni düşünceler yaratarak farkındalık elde etmek için yeni anlatımlar oluştururuz.
Antik kentlerin getto mahalleleri varoşlara, varoşlarda günümüz Kitchleşen lüks mahallelerine dönüşürken yeni bir kent hafızası oluşturması kaçınılmaz gibi görünür. Suçağlar, biçimlerinde renklerin, planların ve malzemenin olanakları ile görme, düşünme üzerine ilişki kurmayı deniyor ve yeni oluşan kent hafızasına göndermelerde bulunuyor.
Sanatçının kent algısı içerisinde gördükleri, kent hafızası içinde bütünleşmesi ve yorumlanması, izleyici ile paylaşılmak da ve başka bir bakış açısı ile görme ve düşünmeyi biçimlendirmektedir. Son olarak gördüklerimiz üzerinde biraz daha düşünmeyi, plastik dokunuşlar ile gözler önüne sermektedir.
“gerçekler hep oracığımızdadır”.
DAHA AZ GÖSTER