Alt Sanat Mekânı, Rania Stephan’ın film ve fotoğraflarını sunar. Stephan, Türkiye’deki ilk solo sergisinde Mısırlı film yıldızı Soad Hosni (1943-2001) ve Hosni’nin yaşadığı dönemle ilgili işlerini gösterecek. Sanatçı, Hosni’nin 2001’de Londra’daki şüpheli ölümünün ve ardında bıraktığı mirasın yansımaları aracılığıyla kadınların temsil edi
DEVAMIlme biçimlerini ve imgelerin toplumları şekillendirmedeki etkisini sorgular.
Serginin merkezinde, tamamen Soad Hosni’nin 1959 ve 1991 yılları arasında yaptığı filmlerden sahnelerle oluşturulmuş, 70 dakikalık film The Three Disappearances of Soad Hosni [Soad Hosni’nin Üç Kayboluşu, 2011]yer alıyor. Stephan’ın titiz bir şekilde seçtiği ve bir araya getirdiği imgeler, seslerin de yeniden düzenlenmesi ile Hosni’nin büründüğü karakterleri, kendi hayatı ve ölümünü dile getiren birer anlatıcı rolüne sokuyor. Still Moving[Hareket Eden Kare, 2016] ise Hosni’nin yüzünün 10 saniyelik yakın çekimini 11 dakikalık bir sekansa dönüştürürken, kaynak malzemesi olan VHS kasedin grenli dokusu ve titreşimlerini ön plana çıkarıyor ve bu kusurluluğu, güzelliğini acı içerisindeyken bile koruyan bir yüz aracılığıyla daha da vurguluyor. Bu iki iş de, bir şekilde, Hosni’nin kişisel dönüşümü ve Mısır’daki siyasi, sosyal ve kültürel değişimlerin kalıntısı hâline geliyor. Kişisel ile kolektif arasında hislerin nasıl birbirine geçebileceğini de araştıran işler, “kişisel tutku” ile “Stephan’ın birçok kişiyle paylaştığı” tutkunun eşzamanlılığını irdeliyor.
64 Dusks [64 Gün Batımı, 2016] adlı fotoğraf serisinin çıkış noktası, sanatçının ”yapamayacağı filmi gerçekleştirmek” üzere Londra’da Hosni’nin vefat ettiği mekâna yaptığı ziyaretler oldu. Bu diptik serisi, Hosni’nin 21 Haziran 2001’de intihar ettiği zaman dilimi olan gün batımında, şehirdeki konumu önemli olmaksızın sanatçının karşılaştığı farklı mekân ve görüntüleri yan yana getiriyor. Aynı adlı videoda (2013), hareket eden araçtan yapılan çekimlerde yıldızın ölüme atladığı apartman görülüyor. Bu tekrarlanan hareket, bir yandan sanatçının ısrarlı bakışını somutlaştırırken, öte yandan Hosni’nin vefatıyla ilgili ipuçlarının bulunamazlığını daha da hissedilir kılıyor. Hosni bir anlamda bu bakışa elinde kamera tutarken ve gülümserken görüldüğü Who Else Could It Be’de [Başka Kim Olabilirdi Ki, 2016] karşılık veriyor. Buluntu bir fotoğraf olan bu iş, Stephan ve Lübnanlı galericisinin de içinde olduğu ilişkiler ağının sessiz bir tanığı olarak beliriyor. Stephan’ın işleri aracılığıyla Mısırlı yıldızın farklı yüz ve replikleri, bugün Orta Doğu’da sürmekte olan devrim ve karşı devrimlere işaret ediyor.
DAHA AZ GÖSTER